news-details

Küresel zayıflık devam ediyor

Risk iştahındaki daralma varlık fiyatlarında baskının sürmesine neden olurken yukarı yönlü denemelerin ise şimdilik genel görünümü değiştirecek boyutta olmadığını görüyoruz. Piyasaların denge bulabilmesi için korona virüsüne ilişkin endişelerin hafiflemesi gerektiğinden yatırımcılar bu konudaki gelişmeleri yakından izlemeye devam ediyor. Risklerin hafiflediğine dair ikna edici bir zemin oluşmaması durumunda varlık fiyatlarında haftanın geri kalanında da son birkaç gündekinden farklı bir tablo görmeyi beklemiyoruz.

Makroekonomik veri tarafında ise bugün ABD’den gelecek olan GSYH ve dayanıklı mal siparişleri rakamlarını takip edeceğiz. Piyasaların odak noktasında veriler olmasa da Fed’in küresel ekonominin baskı altında olmasından dolayı yılın ilk yarısında faiz indirimine gidebileceğine yönelik artan beklentileri göz önünde bulundurduğumuzda veri kaynaklı hareketlilik potansiyelinin canlı olduğunu söyleyebiliriz.

BEKLENTİLERİMİZ

Borsa İstanbul yurtdışına paralel hareket ediyor. Küresel borsalarda risk iştahının korona virüsü nedeniyle düşük olması endekslerin hafta başından bu yana zayıf bir tablo ortaya koymasına neden olurken Borsa İstanbul’da da benzer bir eğilim hâkim. Son bir ayda %4’ün üzerinde değer kaybeden endeks 1,5 ayın en düşük seviyelerinde işlem görmeye devam ediyor. Hisse senetlerinin performansında küresel koşullar belirleyici olduğu için yurtdışında toparlanma olmadıkça Borsa İstanbul’un farklı bir tablo ortaya koymasını beklemiyoruz. Teknik açıdan bakıldığında 115.000 seviyesinin altındaki rakamlar kısa vadeli görünümü bozarken 113.350 seviyesini endeksin destek bulabileceği ilk nokta olarak görmeye devam ediyoruz. Bu seviyenin aşağı yönlü geçilmesi durumunda ise kısa vadede baskının ivme kazanması şaşırtıcı olmayacaktır.

EUR/USD güç toplamaya çalışıyor. ABD tahvil faizlerindeki hızlı geri çekilmenin dolar üzerinde yarattığı baskı uzun bir süre kritik teknik seviyelere yakın seyreden paritenin aradığı desteği bulmasını sağladı. Buna ek olarak Haziran ayında Fed’in faiz indirimine gidebileceğine yönelik beklentilerin de artış göstermesi EUR lehine çalışıyor. Teknik açıdan bakıldığında ise 1,0750 ve 1,0830 desteklerinin üzerinde olunması parite üzerinde son dönemde oluşan baskıyı hafifleten bir zemin yaratıyor. Ancak daha ılımlı bir performanstan söz edebilmek için 1,0950’nin de aşılması gerektiğini düşünüyoruz

USD/TL 6,15’in üzerinde işlem görüyor. Daralan risk iştahına paralel olarak gelişmekte olan ülke para birimleri korona virüsünün piyasalar açısından endişe kaynağı olduğu tarihten bu yana dolar karşısında zayıf bir performans sergilerken TL’de de benzer bir eğilim görüyoruz. Son bir aylık dönem baz alındığında TL’deki değer kaybının gelişmekte olan ülke para birimlerindeki değer kaybı ortalamasının hafif üzerinde seyrettiğini söylemek ise mümkün. Bunu kısmen jeopolitik riskler kısmen de daralan reel faiz ile açıklamak mümkün. Özellikle reel faiz desteğinden yoksun olunduğunu düşünürsek küresel risk iştahındaki zayıflığın sürmesi durumunda TL’nin direnç göstermesi kolay olmayacaktır. Teknik açıdan ise 6,15’in üzerindeki rakamların kısa vadeli görünümü bozabileceğini düşünmeye devam ediyoruz.

Tahvil faizlerinde aşağı yönlü hareket alanı limitli. TCMB’nin faiz indirimlerinin de etkisiyle 10 yıllık vadede Türkiye ve ABD tahvil faizleri arasındaki farkın Ocak ayı sonunda son 3,5 yılın dip seviyesi olan 9 puanın altına gerilediğine şahit olmuştuk. Ancak kurdaki hareketin bu eğilimi teyit etmemesi söz konusu farkın yeniden artmaya başlayabileceğine yönelik sinyaller veriyordu. Korona virüsünün riskli olarak kabul edilen varlıklardan çıkışı hızlandırması ile birlikte söz konusu farkın yeniden 11 puanın üzerine çıktığını görüyoruz. Böylece kur ve faiz farkı arasındaki korelasyon da yeniden yakalanmış oldu. TCMB’nin faiz indirimlerine açık kapı bırakması tahvillerde aşağı yönlü hareket alanı yaratsa da özellikle mevcut şartlarda güçlü bir eğilim görmeyi beklemiyoruz.

Ons altın yeniden güç toplamaya çalışıyor. 1690 dolar sınırına kadar yükseldikten sonra gerek teyit edilemeyen negatif haber akışının yarattığı baskı gerekse kâr satışlarının ön plana çıkması ile ons altının sert şekilde geri çekildiğine şahit olduk. Altın kayıplarını telafi edemese de 1630 dolar civarından bulduğu desteği ileri taşımaya devam ediyor. Teknik göstergeler 1660 doların aşılması durumunda yukarı yönlü eğilimin korunabileceğine işaret ediyor. Ancak altındaki dalgalanmalar teknik görünümden ziyade haber akışı doğrultusunda gerçekleştiği için özellikle korona virüsüne ilişkin gelişmelerin çok daha fazla belirleyici olacağını düşünmeye devam ediyoruz


Kaynak: ÜNLÜ Menkul Değerler A.Ş.
Hibya Haber Ajansı