news-details

Bahçıvan: “Covid-19 sonrası sanayimiz için yol haritası hazırlıyoruz”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Takdire şayan bir çaba ortaya koyarak tedbirler çerçevesinde üretimini sürdüren, dönüştüren ve çalışanlarına sahip çıkan tüm sanayicilerimizi yürekten kutluyorum. Sanayicileri rahatlatacak adımlar atmaya devam edeceğiz” dedi.

 

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, pandemi sürecinde de görüldüğü gibi Türkiye’nin aydınlık yarınları için üretim gücünü ve üretim arzusunu ayakta tutmak gerektiğine dikkat çekerek “İSO olarak hazırladığımız ‘Covid 19 Sonrası Sektörel Riskler, Fırsatlar ve Yol Haritaları’ projemiz ile önümüzdeki dönemi Türk sanayisi için fırsata çevirmeye yönelik aksiyonları ortaya koyacağız” dedi.

 

  

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meslek Komiteleri’nin Covid-19 İstişare Toplantısı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın katılımıyla telekonferans yöntemi ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın moderasyonunda yapılan toplantı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın konuşması ile başladı. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da pandemi döneminde ekonomi ve sanayiye dair görüşleri ile sanayicilerin sorun ve taleplerini Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile paylaştı.  

 

Türk sanayisinin çarkları gelecek için dönüyor

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, sanayicilerin pandemi sürecinde sağlık başta olmak üzere temel ihtiyaç malzemeleri alanında başarılı çalışmalar yaptığını belirterek “Takdire şayan bir çaba ortaya koyarak tedbirler çerçevesinde üretimini sürdüren, dönüştüren ve çalışanlarına sahip çıkan tüm sanayicilerimizi yürekten kutluyorum. Yurt dışından gelecek siparişler ve iç piyasanın hareketlenmesiyle sanayicimizin geçici molası sona erdi. Türk sanayisinin çarkları şimdi gelecek için dönüyor. Sanayicilerimizle istişare halinde kalmaya devam edeceğiz” dedi.

Türkiye’nin salgından en az hasarla çıkmasını sağlayacak tedbir ve normalleşme adımlarını etkin şekilde planlamaya özen gösterdiklerini, yakında OSB’lerde Covid-19 tanı testlerinin yapılacağını da belirten Oktay, gelecek dönemde sanayicileri rahatlatacak adımlar atmaya devam edeceklerini de belirterek şunları söyledi: “Artık normalleşme sürecinin içindeyiz. Bu zor dönemde hem risklere hazırlıklı olmak hem de fırsatları değerlendirmek için İSO'ya önemli görevler düşüyor. Salgın ve sonrasındaki dönemde sanayicilerin üzerinde durması gereken 4 temel unsur öne çıktı; sanayi bölgelerinde çalışanların sağlığının güvence altına alınması ve virüsten korunma tedbirlerinin titizlikle uygulanması, yerlileşme ve katma değerli yerli üretim konusuna her zamankinden daha çok önem verilmesi, stratejik üretim dönüşümüne imkan verecek şekilde küresel gelişmelerin yakından takip edilmesi ve yeni normalde uluslararası piyasalarda oluşacak fırsatların, boşlukların zamanında yakalayarak değerlendirilmesi.”

 

Bahçıvan: “Yeni normale çok iyi hazırlanılmalı”

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da konuşmasında yeni normale dönüşe iyi planlama ile hazırlanmak gerektiğine dikkat çekerek “Bu krizi bir tünel olarak görürsek, tünele girdiğimiz noktadaki gerçeklerle, tünelden çıkacağımız noktadaki gerçekler aynı olmayacak. Cumhurbaşkanı Yardımcımızın koordinatörlüğünde yürütülen, tamamen ‘koronavirüsle mücadelede kazanımlarımızı kaybetmemeye odaklı normalleşme planı’ hepimize güven ve umut veriyor. Bu süreçte birinci önceliğimiz; sağlık, sağlık, sağlık diyerek tünelden az hasarla ve birbirimize bu hastalığı bulaştırmadan çıkabilmek olmalı” dedi.

Bahçıvan, bu süreçte Türkiye’nin üretmek zorunda olduğunun bir kez daha görüldüğünü belirterek şunları söyledi: “Ülkemizin aydınlık yarınları için bu arzuyu ve üretim gücümüzü ayakta tutmak zorundayız. İSO olarak “Covid 19 Sonrası Sektörel Riskler, Fırsatlar ve Yol Haritaları” projemizi başlattık. Proje ile küresel gelişmeleri de yakından takip ederek önümüzdeki yeni dönem için tüm sektörlerimizin güçlü ve geliştirmeye açık yönlerini tespit etmeye ve her yönüyle önümüzdeki dönemi Türk sanayisi için fırsata çevirmeye yönelik aksiyonları ortaya koymaya çalışacağız. Salgın, tedarik zincirinin tek bir coğrafyaya bağlı olmasının sakıncalarını tüm dünyaya gösterdi. Uluslararası çalışmalardan da görüyoruz ki, Avrupa da dahil olmak üzere gelişmiş ekonomiler alternatif tedarik merkezlerinin arayışı içinde. Ülkemiz, dinamik üretim yapısı ve avantajlı coğrafi konumu ile birçok sektörde tedarik noktası anlamında konumunu güçlendirmeye aday ülkelerin başında geliyor. Bu fırsatı iyi değerlendirmeli, yeni yatırımları ülkemize çekmek için yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik adımları hızla atmalıyız. Yine firmalarımızın ve çalışanlarımızın kendilerini daha güvende hissedebilmeleri için bu konuda yetkin ve önde gelen İş Sağlığı Güvenliği (İSG) firmalarıyla çalışmalar yapıyoruz. Bu kapsamda, işletmelerimizde daha sağlıklı çalışma koşulları açısından alınması gereken önlemler için her ölçekteki sanayi firmalarımıza rehber olacak bir model üzerinde çalışmaya başladık. Yakında sanayicilerin hizmetine sunacağız.”

 

Hammadde-aramalı ithalatı vergilerinde sektörle istişare gerekli

İSO Başkanının, Cumhurbaşkanı Yardımcısına aktardığı sanayicilerden gelen sorunlar ve taleplerden bazıları şöyle:

“KDV sistemi, sanayimizin üzerinde ciddi bir finansman yükü oluşturmaktadır. Yalnızca 2018 yılı İSO 500 içinde yer alan firmaların devreden KDV yükü bir önceki yıla göre %35,6 artarak 9,7 milyar TL’ye çıkmıştır. Sanayimizin toplam devreden KDV yükü bu miktarın çok üzerinde olup sanayicilerimiz adeta bu tutarı sıfır faizle devlete borç vermektedir. KDV sistemi tümüyle reforme edilerek bir satış vergisi şekline dönüştürülmelidir. Ülkemizde üretimi olmayan veya yetersiz olan ürünlerin ithalatına getirilen vergiler, bu ürünleri girdi olarak kullanan sektörlerimizin maliyetlerini artırmakta, rekabet güçlerini olumsuz etkilemektedir. Başta yassı çelik, paslanmaz ve petrokimya ürünlerinde olmak üzere bu tür hammadde ve aramalı ithalatına yönelik vergi düzenlemelerinin sektörler ile yakın istişare içerisinde yapılmalı. Hammadde ve ara malı açısından ithalata bağımlı olduğumuz sektörlerin artık bu bağımlılıktan kurtulması gerekiyor. Yine cari açığımızın düşmesine katkı sağlayacak ve sanayimizin damarlarına can verecek mega yatırımların bir an önce hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor. Ülkemiz kaynaklarının bu amaçla mega sanayi projeleri için kullanılması çok faydalı olacak. Konkordato sürecinde küçük alacaklıların korunması, bu firmaların hayatta kalması için büyük önem taşımaktadır. Ayrıca salgınla mücadele sürecinde ihtiyaç duyulan ilaç, ürün, cihaz ve teçhizatı kesintisiz olarak sağlayan ilaç ve medikal cihaz sektörümüz, aynı savunma sanayiinde olduğu gibi milli bir strateji ile desteklenmelidir.”


Hibya Haber Ajansı