news-details

TL varlıklar baskı altında

Küresel piyasalar dün petrol fiyatlarındaki toparlanmanın da desteği ile ağırlıklı olarak iyimser bir gün geçirse de yurtiçi piyasaların hafta başındaki baskıdan sıyrılmakta başarılı olamadığını gördük. Özellikle TL’deki değer kaybının artması ve USD/TL’nin 7,10’a yaklaşması ile genele yayılan bir zayıflık oluştu. Bu noktada Türkiye’nin 5 yıl vadeli CDS priminin yüksek olması da TL varlıklara yönelik risk iştahının düşük olduğunu teyit eder nitelikte. TCMB ise döviz karşılığı TL swap piyasası işlem limitlerini döviz ve efektif piyasaları işlem limitlerinin %30'undan %40'ına yükseltti. Bu adım TCMB’nin döviz rezervlerinin artmasına katkı sağlayacak olsa da swap hariç rezervlerin düşük olması soru işareti yaratmaya devam ediyor. TL varlıklar üzerindeki baskı sürerken Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak’ın bugün uluslararası yatırımcılarla saat 16.00’da basına kapalı düzenleyeceği telekonferans yurtiçi piyasaların odak noktasında olacak. Citigroup ve Societe Generale'in düzenleyeceği konferansta Albayrak’ın soruları da yanıtlaması bekleniyor.

BEKLENTİLERİMİZ

Borsa İstanbul ikinci işlem gününü de 100 bin seviyesinin altında tamamladı. Risk iştahının toparlanması ve hisse senetlerinin satış baskısından sıyrılması Borsa İstanbul’un da dün güne pozitif bir zeminde başlamasını sağlarken BIST-100 endeksi 99.800 sınırına kadar yaklaştı. Ancak momentum kazanmayı başarmayan endeksin kazanımlarını da geri vererek haftanın ikinci işlem gününü de 100 binin altında tamamladığını gördük. Teknik açıdan bakıldığında 1,5 ayı aşkın süredir devam eden yukarı yönlü trendde bozulmaya işaret ettiği için 100 binin altındaki rakamların aşağı yönlü riskler taşıdığını düşünmeye devam ediyoruz.

EUR/USD’de kazanımlar uzun soluklu olmuyor. Risk iştahında zaman zaman yaşanan artışa paralel olarak paritede yukarı yönlü denemeler sürebilecek olsa da bunun büyük resimde şimdilik anlamlı bir değişime yol açmasını beklemiyoruz. Bu noktada, teknik açıdan baktığımızda da kısa vadede 1,1050 seviyesini önemli bir direnç noktası olarak görmeye devam ediyoruz. Makroekonomi tarafında ise görünüm değişmiş değil. Dünkü ISM hizmet endeksinde olduğu gibi ikinci çeyrekte hem ABD hem de Euro Bölgesi’nden gelen veriler oldukça zayıf bir tablo ortaya koymaya devam ediyor. Zayıf veriler yatırımcıların dolara yönelmesini sağlarken diğer taraftan Fed’in attığı adımların ardından ABD ekonomisinin daha hızlı toparlanacağı beklentisi de doların bir adım önde kalmasını sağlıyor.

TL’de kırılganlık sürüyor. TL halihazırda zayıf bir performans ortaya koyarken küresel konjonktürün dolar lehine bir tablo çizmesi 7,00 seviyesinin belirgin şekilde üzerine yükselen kurda TL lehine bir hareket görmemizi zorlaştırıyor. Diğer taraftan sıklıkla dikkat çektiğimiz gibi reel faiz desteğinden yoksun olunması ise özellikle kırılganlığın arttığı dönemlerde TL üzerindeki baskının daha fazla olmasına neden olabiliyor. Teknik açıdan baktığımızda ise 7,00’nin üzerini riskli bölge olarak görmeye devam ediyoruz. Öte yandan TCMB döviz karşılığı TL swap piyasası işlem limitlerini döviz ve efektif piyasaları işlem limitlerinin %30'undan %40'ına yükseltti. Bu adım TCMB’nin döviz rezervlerinin artmasına katkı sağlayacak olsa da swap hariç rezervlerin düşük olması soru işareti yaratıyor.

Öte yandan Nisan ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasının ardından TCMB dün aylık fiyat gelişmeleri raporunu yayımladı. Enflasyon Nisan’da beklentilerin üzerinde bir değer almış olsa da TCMB’nin enflasyona ilişkin iyimserliğini koruduğunu söylemek mümkün. Bu da faiz indirimlerinin devam edebileceğine yönelik bir algı yaratıyor. Hatırlanacağı gibi TCMB Nisan ayı Enflasyon Raporu’nda yıl sonu tahminini %7,4 seviyesine çekmişti.

Hazine bu haftaki borçlanma programını tamamladı. Mayıs ayında 19,6 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam 40 milyar TL’lik iç borçlanma yapmayı planlayan Hazine bu kapsamda hafta başında 13 ay vadeli kuponsuz tahvilin yeniden ihracını gerçekleştirip ROT dahil toplam 8,8 milyar TL borçlanmıştı. Dün ise 2 yıl vadeli sabit kuponlu tahvilin ve 5 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli tahvilin ihraçları gerçekleştirildi. Söz konusu iki ihalede ROT dahil toplam borçlanma tutarı 11,1 milyar TL oldu. Borçlanma programı gelecek hafta düzenlenecek 4 ihale ile devam edecek.

Ons altın destek bulmakta zorlanıyor. Küresel risk iştahının ivme kaybetmiş olmasına karşın ekonomileri yeniden açma çabaları ile birlikte dirençli kalması ons altının 1700 doların üzerinde momentum kazanmasına izin vermiyor. Kaldı ki dolar endeksinin geri çekilmeleri önemli bir baskı hissetmeden karşılaması ve 100 seviyesinden çok fazla uzaklaşmaması da ons altının destek bulmasını zorlaştıran konu başlıklarından biri olarak öne çıkıyor. Teknik olarak baktığımızda ise görünümün çok fazla değiştiğini düşünmüyoruz. Öyle ki, 1715 dolar aşılmadan kısa vadede altın üzerindeki baskı devam edebilir. 1700 doların altındaki rakamlar ise bu baskının daha fazla hissedilmesine neden olacaktır.


Kaynak:ÜNLÜ Menkul
Hibya Haber Ajansı