news-details

Küresel piyasalar yeni haftaya da iyimser giriyor

Korona virüs önlemlerinin giderek hafifletilmesi ve ABD ile Çin’den ticaret anlaşmasına yönelik iyimser açıklamalar gelmesi küresel risk iştahının geçtiğimiz hafta güç kazanmasını sağlamıştı. ABD Nisan ayı istihdam rakamlarının tahmin edildiği kadar karamsar bir tablo ortaya koymaması da bu iyimserliğe destek verdi. Yurtiçine çok fazla yansımayan bu iyimserliğin yeni haftaya başlarken de etkisini sürdürdüğünü görüyoruz. Ancak piyasalar en kötünün geride kalıp kalmadığı sorusuna cevap ararken bu hafta ABD’den gelecek olan perakende satışlar ve sanayi üretimi gibi Nisan ayı verileri ortaya çok daha net bir tablo koyacaktır. İstihdam rakamlarında olduğu gibi bu haftaki verilerin tahminlere kıyasla ılımlı kalması küresel risk iştahının destek bulmasını sağlayabilir.

BEKLENTİLERİMİZ

Borsa İstanbul Mayıs ayına tatsız bir başlangıç yaptı. Geride bıraktığımız 10 Mayıs ayının sekizini eksi bölgede kapatan BIST-100 endeksi ayın ilk haftasını %3’ün üzerinde değer kaybı ile tamamladı. Tarihsel olarak bakıldığında Mayıs’ın negatif sinyaller içermesinin yanında 100 binin altında olunması yatırımcı algısını bozsa da endeksin kayıplarını telafi etme potansiyeline sahip olduğunu söylemek mümkün. Özellikle ekonomilerin yeniden açılmasına yönelik çalışmaların birçok ülkede devam etmesi risk iştahının canlı kalmasını sağladığı için hisse senetlerine yönelimi de destekler nitelikte. Ancak sürecin ne derece pürüzsüz geçeceği soru işareti yarattığı için olası yukarı yönlü denemelerin güçlü bir trende dönüşmesini beklemiyoruz. Bu noktada ayın geri kalanında da temkinli iyimserlik eşliğinde dalgalanmalar görmeyi bekliyoruz.  

EUR/USD destek bölgesinde tutunuyor.

EUR/USD geride bıraktığımız haftaya iyimser bir zeminde başlamış olmasına karşın ABD’de hazinenin yüksek bir borçlanma programına sahip olmasının tahvil faizlerinde yukarı yönlü eğilim yaratması ve bunun da dolara destek vermesi 1,10’a yaklaşıldıkça baskı oluşturdu. Diğer taraftan kırılgan makroekonomik verilerin yatırımcıları dolara yöneltmesinin de paritenin geri çekilmesinde etkili olduğunu söyleyebiliriz. Teknik olarak bakıldığında ise satışların 1,0750’nin üzerinde karşılanmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Öyle ki bu seviyenin aşağı yönlü kırılması EUR üzerindeki baskının artmasına neden olabilir.

TL yüksek volatilitenin etkisi altında.

BDDK kararı sonrasında volatilitenin belirgin şekilde arttığı kurda Cuma günü işlemler ağırlıklı olarak 7,10-7,15 aralığında gerçekleşti. Geçtiğimiz hafta kurun 7,08’in altını test etmesine karşın bu bölgede kalıcı olamadığını görmüştük. Dolayısıyla teknik açıdan yeni haftada bu yönde oluşabilecek çabaların sonuç verip veremeyeceğini izleyeceğiz. Küresel risk iştahının ılımlı olmasının ise TL açısından lehte bir zemin yarattığını söylemek mümkün. Diğer taraftan Türkiye’nin 5 yıl vadeli CDS priminde ise henüz anlamlı bir geri çekilme göze çarpmıyor. Dolayısıyla TL’de daha fazla değer kazanımı yaşanacaksa CDS priminin de bu yönde sinyaller vermesi gerektiğini düşünüyoruz.

Hazine borçlanma programına devam ediyor.

Mayıs ayında 19,6 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam 40 milyar TL’lik iç borçlanma yapmayı planlayan Hazine bu kapsamda geçen hafta 13 ay vadeli kuponsuz, 2 yıl vadeli sabit kuponlu tahvilin ve 5 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli tahvil ihraçlarını gerçekleştirip ROT dahil toplamda 19,9 milyar TL borçlanmıştı. Borçlanma programı bugün 1 yıl vadeli sabit kuponlu ve 7 yıl vadeli değişken faizli tahvillerin ihraçları ile devam edecek. Yarın ise 3 yıl vadeli TLREF’e endeksli ve 8 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli ihraçlar düzenlenecek.

Ons altın istihdam rakamları sonrasında direncini koruyor.

ABD Nisan ayı istihdam raporu söz konusu ayda 20 milyon kişinin işini kaybedip işsizlik oranının %15’e yaklaştığını gösterdi. Beklentilerle kıyaslandığında korkulduğu kadar ağır bir tablonun ortaya çıkmaması ons altına ilk etapta güç kaybı olarak yansısa da baskının kalıcı olmadığını gördük. Fiyatların 1700 doların üzerinde tutunmaya devam etmesinin ise teknik açıdan görünümün bozulmasını engellediğini söyleyebiliriz. Bu noktada sık sık dikkat çektiğimiz gibi 1715 doların üzerinde kalıcı rakamların daha iyimser bir tablo yaratacağına yönelik görüşümüzü koruyoruz.

 

Kaynak: ÜNLÜ Menkul Değerler A.Ş
Hibya Haber Ajansı