news-details

“Yaşayan Ölümün Mekanları”yla Kafka ve Chirico’nun ortak noktaları

VakıfBank Kültür Yayınları, “Yaşayan Ölümün Mekânları”nı Türkçe’de ilk kez yayımlıyor. Macar edebiyat ve kültür eleştirmeni László F. Földényi, kitabında Kafka ve İtalyan ressam Giorgio de Chirico’nun mekân algılarındaki ortak noktaları analiz ediyor. Okuru Thomas More, Aziz Augustinus, Schopenhauer, Foucault ve Nietzsche gibi önemli isimlerin eserleriyle Avrupa zihin dünyasında yolculuğa çıkarıyor.

 

VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY), László F. Földényi’nin kaleme aldığı “Yaşayan Ölümün Mekânları” kitabını Türkçe’de ilk kez okura sunuyor. Macar çevirmen, sanat tarihçisi, edebiyat ve kültür eleştirmeni Földényi kitapta, Kafka ve Giorgio de Chirico başta olmak üzere felsefe, edebiyat, mimari ve resim sanatına damga vuran önemli isimlerin mekân algılarındaki ortak noktaları inceliyor.

 

Schopenhauer, Bentham, Foucault, Nietzsche…

Földényi kitapta Giorgio Martini, Thomas More, Aziz Augustinus, Schopenhauer, Man Ray, Bentham, Foucault ve Nietzsche’nin eserlerinden detayları paylaşırken, okura, Avrupa’da mimarinin ve resim sanatının gerçek zaman ve mekânlarla nasıl bir ilişki içinde bulunduğunu, dahası, bunun arkasındaki düşünce yapısının detaylarını aktarıyor. Avrupa zihin dünyasına dair felsefi bir eleştiri niteliğindeki “Yaşayan Ölümün Mekânları”nın çevirisi Emre Güler’e ait.

 

Gerçeğe sırt çeviren insan

Kitapta, modern insanın kendi bütünsel görüşünü bilinçli biçimde körelttiğini söyleyen Földényi, şöyle devam ediyor: “İnsan kendini gönüllü olarak budatmıştır; görüşünü, hislerini ve düşüncelerini mümkün olduğunca dar bir akarsu yatağına yönlendirmeyi denemektedir.” Földényi’ye göre, insan bozulup parçalanmış hayat uğruna tüm yaşamdan feragat ediyor, gerçeğe sırt çevirip yönünü Kafka’nın ‘ölümcül yaşam’ diye adlandırdığı şeye çeviriyor.

 

Chirico’nun resimlerinde her şey nettir

Chirico’nun resim düşüncesi ve tekniği için “Resimlerindeki durumun bir öncesi, geçmişi yoktur. Fakat bir devamı, geleceği de yoktur. Her şey olabildiğince net resmedilmiştir. Resimlerdeki tüm unsurlar adlandırılabilir, nesne olarak tanımlanabilir. Fakat resimler ta en başından beri zamanın dışında oldukları için, resimler vasıtasıyla hiçbir tarih oluşturulamaz ve resimler hiçbir hikâyeye yerleştirilemez. Her şey mümkün olduğunca anlaşılır görünmektedir, fakat gündelik hayatın mantığından yoksundur” diyen Földényi, Chirico’nun I. Dünya Savaşı esnasında Ferrara ve Roma’da metafizik resimleri üzerinde çalışırken, Franz Kafka’nın günlüklerinde ve not defterlerinde adeta Chirico’nun resimlerinden etkilenerek ortaya konmuş gibi görünen çizimler yaptığının bilgisini veriyor.

 

İkisinde de aynı İtalya var

Földényi’ye göre Kafka’nın Chirico’nun çalışmalarını gördüğüne veya Chirico’dan yalnızca haberdar olduğuna dair hiçbir emare yok. Ancak Chirico için tipik olan metafizik melankoli ona da yabancı değil! Földényi, şöyle devam ediyor: “Algı ve tecrübelerini, bu sayede aralarında bir bağ kurmak amacıyla pratik açıdan değil, aksine, Chiricovâri ‘metafizik soyutlama’ yolunda birleştirdi. Bu yüzden de ne zaman onu okusam hep bir hayal dünyasına adım attığım hissine kapılırım. Her şey aynı anda hem gerçek hem gerçekdışıdır. Ayrıca Chirico’nun İtalyan meydan ve limanları Kafka’da somut biçimde ortaya çıkmaktadır.”

 

László F. Földényi kimdir?

Macaristan doğumlu edebiyat ve kültür eleştirmeni László F. Földényi, İngiliz edebiyatı ve Hungaroloji eğitimi aldı, 1982’den itibaren Budapeşte Üniversitesi’nde estetik dersleri verdi. Budapeşte’deki Eötvös Loránd Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Enstitüsü’nde öğretim görevlisi olarak çalışan Földényi, Edward Bond, Max Frisch ve Heiner Müller de dâhil olmak üzere, birçok çağdaş oyun yazarının eserlerini Macarca’ya çevirdi. Földényi, çağımızın önemli edebiyat ve kültür eleştirmenleri arasında kabul ediliyor.

 


Hibya Haber Ajansı